taburcu etmek

v. discharge

Evə yola salmaq; evə yazmaq (xəstəni)

to discharge from hospital

taburcu aus dem Krankenhaus Entlassene(r);

-i taburcu etmek jemanden (aus dem Krankenhaus) entlassen;

-den taburcu olmak entlassen werden aus

taburcu s

med ( hastaneden)

\taburcu edilmek/olmak entlassen werden

\taburcu etmek entlassen

1) выпи́сывающийся из больни́цы

2) освобожда́ющийся из тюрьмы́

1. discharged or dismissed (from a hospital). 2. slang released from jail. 3. slang fired from one´s job. 4. person who´s been discharged from a hospital, released from jail, or fired. - etmek /ı/ 1. to discharge, dismiss (a hospital patient). 2. slang to release (a prisoner). 3. slang to fire (someone). - olmak 1. (for a hospital patient) to be discharged, be dismissed. 2. slang (for a prisoner) to be released. 3. slang to get fired.

n. deşarj, boşaltma, boşalma, salgı, akma; salıverme, salgılama, irin; iltihap; ateşleme; işten çıkarma, kovulma, tahliye; terhis; taburcu olma; hak iadesi; ödeme; ağartıcı madde

v. ateşlemek, ateş etmek; deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak; görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, işten kovmak, atmak, işten çıkarmak, terhis etmek; taburcu etmek; serbest bırakmak; muaf tutmak; ödemek, yerine getirmek; akmak; iltihap çıkmak

* * *

* * *

1) (to allow to leave; to dismiss: The soldier was discharged from the army; She was discharged from hospital.) ihraç / taburcu / tahliye etmek

2) (to fire (a gun): He discharged his gun at the policeman.) ateşlemek, ateş etmek

3) (to perform (a task etc): He discharges his duties well.) yapmak, ifa etmek

4) (to pay (a debt).) borçtan kurtulmak

5) (to (cause to) let or send out: The chimney was discharging clouds of smoke; The drain discharged into the street.) göndermek, çıkar(t)mak

1) ((an) act of discharging: He was given his discharge from the army; the discharge of one's duties.) terhis

2) (pus etc coming from eg a wound.) cerehat, akıntı

entlassen*

irr vt

1) ( kündigen) işten çıkarmak, yol vermek (-e), çıkış vermek (-e);

er wurde fristlos \entlassen ihbarsız işten çıkarıldı

2) ( aus Krankenhaus) taburcu etmek; ( aus Gefängnis) tahliye etmek, salıvermek, serbest bırakmak; ( aus Armee) terhis etmek; ( aus Schule) çıkarmak

aktarmak; yazmak; alıntı yapmak; abone olmak

* * *

несов.; сов. - вы́писать

1) aktarmak; çekmek (списывать откуда-л.)

2) ( тщательно писать) özenerek yazmak

3) (квитанцию, счёт и т. п.) kesmek; yazmak

4) ( заказывать) getirtmek; abone olmak (газету и т. п.)

5) ( вызывать письмом) getirtmek

6) ( исключать из состава) kaydını silmek

entlassen v/t <unreg, o -ge-, h> işten çıkarmak; Patienten ( aus -den) taburcu etmek; Häftling serbest bırakmak;

jemanden fristlos entlassen b-ni derhal işten çıkarmak